Boğaziçi Makina eğitimi sonrası Ankara OSTİM’de bir atölye kurup demir-çelik sektörüne adım atan Mehmet Kaybal, 1987’de ileri mühendislik odaklı beton santralı üretimi için MEKA Beton’u kurdu. MEKA Beton Santralleri Yönetim Kurulu Başkanı Kaybal, ulaştığı iş hacmi ve 25 yıllık tecrübe sonrası, bu kez şirketi uluslararası arenada etkili bir oyuncu olma hedefiyle borsa yolculuğuna çıkardı. Yanına, kendisi gibi mühendis olan oğulları Kerem Kaybal ve Sinan Kaybal’ı alan Kaybal, ürün yelpazesine adım adım “kırma eleme”, “madencilik”, “geri dönüşüm” gibi makineleri de eklediklerini hatırlatarak, üretim yaptıkları fabrika sayısını 5’e çıkardıklarını söyledi.
Ciro ihracattan
“Son 3 yıldır ciromuzun yüzde 90’ını ihracattan sağlıyoruz. Avrupa’dan Ortadoğu’ya, Amerika’dan Nikaragua ve Fransız Guyana’sına, Avustralya’ya kadar 100’den fazla ülkede anahtar teslimi tesis kurduk, ekipman ihraç ettik” diyen Kaybal, şunları kaydetti:
“4’ü Ankara’da, birisi Eskişehir’de toplam 5 üretim merkezinde yıllık 300’ün üzerinde tesis üretme kapasitemiz var. 83’ü mühendis 500’e yakın personel istihdam ediyoruz. Yılda 180 beton santralı, 60 kırıcı, 80 elek, 45 besleyici ve 200 aktarma bandı üretiyoruz. Türkiye’nin ilk 1000 ihracatçısı listesinde son 16 yıl içerisinde toplam 10 kez yer aldık.”
2022 yılı ihracat rakamlarının 35 milyon dolar olduğunu hatırlatan Kaybal, “Bugüne kadar ürettiğimiz santral sayısı 3.500’ü buldu. İngiltere’deki prestijli projelerin büyük bölümünde varız. Hinkley Point-C nükleer santrali, Londra Heathrow Havalimanı genişletme projesindeki santraller bizimdi. İstanbul Havalimanı inşasında kullanılan santralleri verdik. Artvin’de Limak’ın üstlendiği Yusufeli Barajı projesinin santralleri de bizimdi” dedi.
İnovatif makina dönemi
“Ar-Ge merkezimiz 33 mühendisten oluşan kadrosuyla toplam 17 bakanlık projesinin 11’ini tamamladı. 6’sı devam ediyor. Ayrıca 2 adet TÜBİTAK projesi yürüyor. 2 tescil almış endüstriyel tasarım başvurusu bulunuyor” ifadesini kullanan Mehmet Kaybal, beton santralı üretmek üzere kurduğu MEKA’yı daha inovatif makinelerle geliştirmeyi hedefliyor.
Kum krizi yaşanıyor
Dünyada kum ve agrega krizi yaşandığını, bu nedenle inşaatın da “döngüsel ekonomi” kapsamına alınmaya başlandığını anlatan Mehmet Kaybal, şunları söyledi:
“Avrupa Birliği Döngüsel Ekonomi Aksiyon Planı inşaat ve yıkımı 5 hedef sektör arasına aldı. Bazı ülkeler inşaatta kullanılan malzemelerin yüzde 20’sinin “dönüştürülmüş ürün” olması yönünde kurallar koydu. Oranı yüzde 80’e yükselten ülkeler de var.İnşaat atıklarının geri dönüşüm işlemine tabi tutulmadan doğrudan atık sahalarına boşaltılması ekonomik ve çevresel açısından ciddi yük oluşturuyor.”
6 Şubat’ta yaşadığımız deprem felaketi sonrasına vurgu yapan Kaybal, “Yaşadığımız felaket sonrası bölgede 250 milyon ton inşaat atığının ortaya çıktığı tahmin ediliyor. Bu atıkların doğru teknikle dönüştürülmesi durumunda ekonomiye kazandırılacak değer 75 milyar lirayı bulabilir. Sadece İstanbul’daki kentsel dönüşümde 110 milyon ton inşaat atığının ortaya çıkacağı öngörülüyor. Bu atığın da doğru teknikle ayrıştırılıp dönüştürülmesi, 66 milyar liralık bir değer yaratabilir” dedi.